Skip to main contentSkip to footer

Turizm sektörünün yükünü omuzlayanlarla görüştük: “Kadınlar daha az ücret alıyor”

Dev Turizm-İş Antalya Şube Sekreteri Tuğba Müjde Koçak, kadınların daha düşük ücret aldığına vurgu yaptıktan sonra cinsel tacizin yaygınlığına dikkat çekiyor; “Yaptırım, yapana değil yapılana uygulanıyor. Bu sektörde cinsel tacize karşı susmayanları damgalıyorlar. Yaşadığını ifşa ederek yönetime şikayette bulunan kadın işçileri işten çıkartıyorlar. Daha da kötüsü başka bir otelde başlaması engellenebiliyor”

Otel temizlikçileri, kat çalışanları ve mutfak emekçilerinin neredeyse çoğu kadın. Onlar, işyerinde erkeklerden farklı olarak çok sayıda sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Cinsel taciz ve farklı tür zorbalıklara maruz kalma açısından yüksek risk altındalar. Ne var ki cinsel taciz ve şiddet otel müdürleri tarafından örtbas ediliyor. Bazen yönetime de iletilmiyor. Kadın işçiler kendi aralarında konuşuyorlar, ancak bu saldırıları gün ışığına çıkaramıyorlar. Çünkü tecrübeli işçiler biliyor ki, otel, işçiyi değil müşterisini koruyacak!

İfşa etmek

Sevinç, 10 yıldır otel odalarını temizliyor ve iş yerinde sık sık cinsel tacizle karşılaştığını söylüyor. Hem kendi yaşıyor hem arkadaşları. “Öyle müşteriler var ki, kendilerini teşhir ediyor, konuyu açıp daha fazla bir şey söyleyemeyeceğim” diyor! Herkesin taciz hakkında konuşmak istemediğini biliyor, çünkü bu utanç verici bir durum olarak görülüyor. Başka bir neden daha var ona göre; “Bazı çalışanlar yaşadıklarını ifşa ettiklerinde işlerini kaybedeceklerinden korkuyorlar”. Ancak sessizliği bozmaya hazır kadınlardan da söz ediyor; “Otel sektöründe temizlik işleri kadınlar tarafından yapılıyor. Biz kadın olarak saygıyı hak ediyoruz. Kimse konuşmuyor diye ben susmak istemiyorum. Benim gibi düşünen başkaları da var”.

Kaynak: Turizm işçileri

“Misafir her zaman haklıdır!

Yaşadığı mobingi, tacizi ilgili mercilere bildiren de var. Her şeyi göze alarak… Ama oran yüksek değil. Çalışanlar arasında küçük bir oran dahi olsa, uygunsuz davranışları ilgili kişilere bildiriyorsa onları yılgınlığa sevkeden ne peki? Çünkü gelecek yanıtı biliyorlar! Yorumların ne olacağını da. Karşılaştıkları “siz yanlış anlamışsınızdır” ve benzeri bir yorumlar onları çok öfkelendiriyor. Otel yönetiminin “misafir her zaman haklıdır” zihniyeti şu anlama gelebiliyor; “Bu davranışlara tahammül edin!”. Bu tacizi eğer otel kadrosundan biri yaşatmışsa eğer, zaten koro halinde “Biz yapmadık” yanıtıyla yönetim ikna ediliyor! Bütün bu geçekleri Sevinç’ten dinliyoruz.

“Sonunda işten ayrılmak durumunda kalıyoruz”

Begüm, lüks bir otelde kat görevlisi. Diyor ki; “Orada biz ekmek parası için varız. Ama erkek zihniyeti bizim cinsiyetimiz üzerinden davranışlarda bulunuyor” Uygunsuz hareketlerin çok sık meydana geldiğine dikkat çekiyor. Şunu da özellikle belirtmek istediğini söylüyor 36 yaşındaki kadın işçi; “Hem sözlü hem de fiziksel taciz var. Örneğin, ‘sen çok seksisin’ dediğinde biz sinir harbi içine giriyoruz. ‘Dışarda seninle görüşelim’ teklifinde bulunanlar da var. Biz bir yandan işimize koştururken diğer yandan bu adamlarla mücadele ediyoruz. En sonunda işten ayrılmak durumunda kalıyoruz. Zaten bazıları baştan belli ediyor niyetini. Şef odaya erkek temizlikçi veriyor. Hemen resepsiyona telefon edip ‘erkek temizlikçi istemediğini’ söylüyor adam”. Yaşadığı bir tacizden de söz ediyor öfkeyle; “Bir şerefsiz müşteri odayı temizlerken bana elle tacize kalktı. Elinden kurtulup müdüre gittim, anlattım. Aldığım yanıt yine aynı; ‘Sen yanlış anlamışsındır!’ şeklindeki sözleriyle şaşkına döndüm”.

İki yandan abluka

Tabii, sektörde kadınlar iki taraftan ablukada. Müşteri değilse eğer amirin veya bir şefin ahlaksız teklifi çıkıyor karşısına. Begüm, “Temizlikçilerin çoğu kadın. Esas olarak odaların ve ortak alanların (yani katların) silip, paklanmasından, buralarda düzen sağlanmasından sorumlular. Bu güvencesiz bir iş. Çünkü çoğu mevsimsel bir şekilde belli zamanlarda çalıştırılıyorlar. Bu arkadaşlarımız bir taraftan içerden cinsel taciz içeren davranışlar ve eylemlerle karşılaşıyor. Diğer yandan bazı müşterilerin farklı sözlü yorumlarına ve müstehcen ifadelerine karşı başetmek için de aşırı bir çaba içindeler. Anlayın ne zor durumda olduğumuzu”.

Hırsızlık suçlaması!

Otel çalışanı Begüm’den dinliyoruz devamını. Cinsel tacizin kimi kez fiziksel hale geldiğini, bazen dokunmayı içerdiğini de vurguluyor. Ardından anlattıklarına da kulak veriyoruz; “Turistik oteller, söz ettiğim taciz vakalarının en fazla olduğu ortamlardan biri. Öte yandan erkek çalışanların da psikolojik ve sözel şiddetine de maruz kalabiliyoruz”. Paylaşmayı sürdürüyor Begüm; “Bizler genellikle konuklar yokken odaları temizleriz. Ancak bazen odada birini bulabiliyoruz. Veya tam biz çalışırken, müşteri odasına giriveriyor. Artık adamın niyetini tahmin etmek sahiden çok stresli. Sadece o mu? Başka problemler de oluyor. Bizler yatılı işçileriz. Otelde kalıyoruz. Kötü niyetli bir müşteri, bazen ‘100 dolarım kayboldu’ diye bizi suçlayabiliyor. Otel sahibi vicdanlı ise ‘Orada kasa var, neden paranı kasaya koymadın, sorumluluk kabul etmiyorum’ diyebiliyor. Öteki türlü işimizden oluyoruz”.

Mutfakta psikolojik rahatsızlıklar

32 yaşındaki otel işçisi Gözde ile görüşüyoruz. Yaptıkları işin, birçok sektöre göre çok zor ve stresli olduğunu o da anlatıyor. İş guvencesi diye bir şey olmadığına, işte devam etme şanslarının “patronun ya da müdürün iki dudağı arasında” bulunduğuna dikkat çekiyor. O bir mutfak elemanı. “Başka departmanları bilmem ama mutfak en çok psikolojik rahatsızlıkların, kalp ve tansiyon sorunlarının yaşandığı bir bölüm. İş ağır ve yoğun stres var. Ayrıca düşme, yanık, kesik gibi birçok duruma maruz kalıyoruz. Gaz kullanıldığı için yangın ve patlama tehlikeleri de var”

“Sorun çıkınca önce kadın personeli suçlarlar”

O kadar çok sorun olunca işten ayrılmalar da gündeme geliyormuş. “Birçok kişi mobing yüzünden iş bıraktı. Ben mücadele ediyorum tek başıma mutfakta. Bizim iş hep ayakta olmayı gerektiriyor. Hiç oturmuyoruz. Taban tepiyoruz resmen. Bir bakıyorsun ayaklar akşam şiş içinde. Birkaç saat dinlenene kadar yürümemiz imkansız hale geliyor ağrıdan!”. Otelde sabah kahvaltısından, hazırlanışı ve sunumundan tamamen Gözde sorumlu. En çok şikayetçi olduğu konulardan biri de işçilere her işi yaptırmaları; Diyor ki; “Görevimiz olmayan birçok işi bize havale edebiliyorlar.. Bahçeye giden bile var. İçerde görevli kadını otelin bahçesindeki bir işe yolluyorlar mesela”. Peki ya ücretler? Ondan da dert yanıyor; “Ücretler düşük, yaptığımız iş birçok sektöre göre zor, tehlikeli ve stresli. Verdiğimiz emeği ay sonunda hesabımızı yatan ücret karşılamıyor. Diğer taraftan kadınlara çok yükleniyorlar. Erkek personel kadar değerimiz yok. En küçük bir sorun çıksın katlarda, önce suçlu olarak kadını gösterirler. Kadın personel varsa orada suçlu odur, şeflere ya da o kısımdan sorumlu kişiye göre”.

Kadınlar daha az alıyor

Dev-Turizm-İş Antalya şube sekreteri Tuğba Müjde Koçak, yaklaşık 10 yıldır turizm bölgesinde aşçı olarak çalışıyor. “Ne yazık ki bu sektörde hakedilen tatmin edici maaşlar verilmiyor” diyor. Yılın belirli aylarında iş imkanı söz konusuymuş. Sonrasında ise sektördeki deyimle iş “askıya alınıyor”. Bu işin ağırlığı malum. O da aynı konuya sözü getiriyor; “Sorumlulukları çok fazla olan otel işçisi arkadaşlar, geçim kaygısı yaşatıldığı ve kısa süreli iş imkanları verildiği için ellerindeki işi kaybetmemek adına dayatılan her iş yükünü omuzlamak zorunda kalıyorlar. Adil olmayan şartlarda yaşam süren kadınlar, ne yazık ki bir erkekle aynı işi yapıyor olmasına rağmen, hatta daha fazla çalıştığı halde, erkek çalışandan daha az maaş alıyor. Mobing bu sektörde çok yaygın. Çalışan personelin üzerinde çok fazla psikolojik baskı var. İş dayatmalarına itiraz etmek isteyen çalışanlar işten çıkarılma ile tehdit ediliyor. Hiç bir şekilde sektörde işçi hakları değil, ‘müşteri memnuniyeti’ bazında bir durum söz konusu oluyor. ‘müşteri memnun olsun da çalışan ne yaşarsa yaşasın’ anlayışı hakim. Olası cinsel taciz vs. de örtbas ediliyor”. Özel hayatından da söz ediyor Müjde. “Ben yalnız bir anneyim iki çocuğum var” ifadesinin ardından, eşinden ayrıldığını vurguluyor. Yıllardır Alanya’da yaşıyor fakat aslen Gaziantepli. Babası özel sektörden emekli, annesi ise ev kadını. Müziğe çok düşkünmüş, kitap okumak ise kopamadığı bir uğraşı… Sosyal hayatını soruyorum. Otel ve restoran mutfak çalışanlarının asla özel hayatı olamadığını, bundan dolayı bir sosyal yaşamının bulunmadığını anımsatıyor. (Benimle konuşurken de mutfaktaydı. Müşterilere sabah kahvaltısı hazırlıyordu. Ve sofraya taze olarak yetiştireceği bir hamur işiyle ilgileniyordu. Söyleşiye hamurlu elleriyle devam etti ara vermedi). En fazla zamanını alan ve en önemli faaliyeti sendikal çalışmalar Müjde’nin. Ve bu çerçevede günlerine sığdırabildiği birçok etkinlik. Elbette sadece sendikacılık değil, siyasetle de ilgili. Türkiye İşçi Partisi Üyesi…

Stajyer öğrencilere ve işe yeni başlayanlara

Peki tacizi kimler yapıyor; Şeflerin, amirlerin ve müdürlerin adının çok geçtiği vakalar söz konusu mu? Müjde, otelin ismine dair bir lekelenme olmasın diye, taciz mağduru olan işçi kadının susturulduğunu anlatıyor. “Bu durumda tacizin önü açılmıyor mu?” diye soruyorum. “Kesinlikle öyle” yanıtını veriyor. Sözlerini şöyle sürdürüyor sendikacı Koçak; “Maalesef, yaptırım yapana değil yapılana uygulanıyor. Genel olarak gözlerine kestirdikleri kadınlar bunlara maruz kalıyor. Zararın nereden geleceğini bilmeyen yeni işe başlayan ve stajyer olarak çalışan kız öğrencilere yapıyorlar”. Peki dava açan oldu mu? “Böyle bir şey olduğu zaman başka yerlerde iş bulamama kaygıları yaşıyorlar. Bölgedeki bütün otellerin şefleri, müdürleri, patronları iletişim halinde olurlar bu sektörde. Her oteldeki müdür diğer oteldekini tanır. O yüzden taciz gören kadınlar, başka otelde iş bulmaları engellenir diye korkuyorlar”.

“Artık sendika var”

DİSK’e bağlı Dev Turizm-İş Sendikası Antalya Şube Sekreteri Tuğba Müjde Koçak şunu da paylaşıyor; “İşçiler yeni bir işyerine başvuru yaptıkları zaman, bir önceki yerde yaşanılan ne varsa eski işyerine soruluyor (araştırılıyor). Örneğin tacizi ifşa edip, şikayet etmişse, bu kadın işçi için eksi bir durum!”. Yani işçi o tacizin etkisiyle her şeye devam edecek, susacak onlar da pişkin pişkin yaşamlarını sürdürecek, öyle mi? Şube Sekreteri’nin bu son aktardıklarını dinleyince insanın aklına başka bir ifade gelemiyor. Manzara bu, otel emekçileri açısından. Ama aynı zamanda artık bir şansları var. Çünkü haklarını savunacak güçlü bir sendikaya sahipler. Bu noktada sendikacı Tuğba Müjde Koçak düşüncesini paylaşıyor; “Dev Turizm-İş Antalya Şubesi, turizmde çalışarak geçimini sağlayan emekçilerin sorunlarının üzerine gitmeye oldukça kararlı. Bunu da ifade etmek isterim”.

Ana Fotoğraf: Emek Haber

Yazarın Diğer Yazıları

İlginizi Çekebilir

Son Yazılar