Bir kadın olarak annesinin evine sığınmaktan bahseden Gaye Erkan’ın, aynı röportajda yalnız yaşayan, çocuklarıyla yaşayan ya da evli ama o evliliği başka çaresi olmadığından sürdürmek zorunda kalan, bekâr ancak aldığı ücret nedeniyle birilerinin yanında yaşamak zorunda olan kadınları aklının ucundan geçirmemesi düşündürücü.
Merkez Bankası (MB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Ahmet Hakan’a verdiği röportaj, Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi politikalarının reklam emarelerini taşıyor. Bilindiği üzere, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Mehmet Şimşek’e tanıdığı deneme süresi içindeki ekonomi politikaları bunlar.
Gaye Erkan’ın röportajda ekonomik olarak öne çıkardıkları, AKP’nin orta vadeli ekonomik programını akıllara getiriyor.
Mesajlarla dolu bu röportajda öne çıkarılmak istenen kimi başlıklar için verilen örnekler, yaşanan “mağduriyetler”, komedi ötesi dedirtiyor insana.
Pandemiden bu yana devam eden yoksulluk, işten çıkarmalar ve kronikleştirilmiş işsizlik nedeniyle kimi aileler birleşmek zorunda kalmışlardı. Son iki yıldır çok ağırlaşan yaşam koşulları, başka şehirlerde okuyan gençleri dahi okullarını terk edip aile evine dönmeye zorladı. Ülkedeki pahalılık nedeniyle barınma sorununun bir kısmı, ebeveynlerin evlerine geri dönerek “çözülmeye” başladı.
İşçilerin, işsizlerin başvurmak zorunda kaldığı bu “çözüm”, MB Başkanı Gaye Erkan’ı da evsizlikten kurtarmış. Fakirler sağ olsun, onların yoksullukla mücadele yöntemleri sayesinde Merkez Bankası Başkanı sokakta kalmaktan kurtulmuş!
Fakirler bunu bilerek mi yaptı bilemiyorum ama Erkan’ın röportajı, ülkede uzun süre işlerin yolunda gitmeyeceğini gizleyememiş. Yıllara göre enflasyon hedefleri, 2024 yılına dair enflasyon beklentisi ve bu yılın yüzde 65’lik enflasyonla bitilmesinin hedeflenmesi halimizi özetliyor.
Aynı gemide değiliz. Milyon dolarları olan birinin “İstanbul’da kiralık ev bulamadım” açıklaması halkı kandırmaktan; evsiz kalanları, kiralarını ödeyemeyenleri kandırmaktan öte bir şey değil.
MB Başkanı uygun fiyata ev bulamıyorsa
Erkan’ın maaşı 161 bin lira imiş. Bunun ek gelirleri de var deniyor ki AKP ve çevresinde ek gelirsiz, çok sayıda huzur hakkı ödemesi almayan, aynı anda birden çok yönetim kurulunda çalışmayan neredeyse yok. MB Başkanı Erkan’ın ek gelirleri olduğu halde İstanbul’da ev bulamaması, elbette aldığı paranın kiralara yetmemesinden kaynaklanmıyor. Bu cümleleri duyunca aklıma Erdoğan’ın işaret ettiği “fahiş kira artışı yapan ev sahipleri” geliverdi.
Oysa bu cümleler akıllara başka şeyleri getirmek için kurulmuş olmalı. Misal, röportajın bu kısmını okuyunca Erkan’ın da ev sahipleri yüzünden mağduriyet yaşadığı anlatılmak istenmiş olabilir. Eyvahlar olsun ülkenin ekonomisine, hadi biz fakirler neyse de Merkez Bankası Başkanı’na da mı ev yok, diye düşünmemiz istenmiş olabilir. Çoktandır onlar ve biz diye çıkarları zıt olanların yer aldığı uçlar ve aralarındaki köprüler atılmak istenmiş olabilir.
Erkan aynı röportajda sadece kiracıların derdini dillendirmekle yetinmemiş. Cepleri kabarık, çok sayıda evin sahibi olan kişilere işaret ederek ev sahibi olunamayışına da dikkat çekmiş, diyeceğim ama tam öyle yapmamış. “Bir kişinin on evi olmamalı, on kişinin bir evi olmalı” demiş. Neden? Otuz yıl, otuz beş yıl çalışıp emekli olmuş insanların ev sahibi olması gerekmiyor mu? Üstelik emekli olunca değil, emekli olmadan, hayatının herhangi bir zamanında çalışanlar neden ev sahibi olmasınlar?
Gaye Hanım’ın sosyal konut çözüm önerisi -ki bu siyasette solun ürettiği çözümdür- doğru öneri; ama aynı röportajda iktidara “Siz ve TOKİ 22 senedir ne yaptınız?” sorusunu sorması gerekmez miydi? Onu sormuyor ama “İstanbul Manhattan’dan pahalı olur mu?” sorusunu soruyor. Sadece İstanbul Manhattan’dan pahalı değil, ülke komple dünyadan pahalı olma yolunda. Ağustos 2023’te çıkan habere göre konut fiyatlarında Urfa Kaliforniya’yı geçmiş.* Değerli topraklarımız diye diye “en değerli betonlar” yapıverdi buraları AKP.
Kiracıların da ev sahiplerinin de huzurunun yerinde olmadığı bir ülkedeyiz. Biz huzursuzların arasına Merkez Bankası’na tayini çıkan ve Amerika’dan gelen Gaye Erkan da katıldı. Katıldı ama söylediklerine bakmayın siz, koşulları bizimle aynı değil. Aynı gemide değiliz. Annesinin evine geçtiğini söylese de kazın ayağının başka olduğu çıkacak ortaya er geç. Milyon dolarları olan birinin “İstanbul’da kiralık ev bulamadım” açıklaması halkı kandırmaktan; evsiz kalanları, kiralarını ödeyemeyenleri kandırmaktan öte bir şey değil.
Kadınlara barınma hakkında pozitif ayrımcılık yapılsın
Bir kadın olarak annesinin evine sığınmaktan bahseden Gaye Erkan’ın, aynı röportajda yalnız yaşayan, çocukları ile yaşayan ya da evli ama o evliliği başka çaresi olmadığından sürdürmek zorunda kalan, bekâr ancak aldığı ücret nedeniyle birilerinin yanında yaşamak zorunda olan, açlık sınırındaki emekli maaşı ile geçinmek zorunda kalan, asgari ücretle çalışıp kocaya ya da aileye bağımlı kalan kadınları aklının ucundan geçirmemesi düşündürücü.
Elbette sırf kadın olduğu için bir kadının kadın duyarlılığına sahip olmasını beklemiyorum; ama pahalılıktan yakınıp “Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz” diyen birinden, “Ben ev bulamıyorsam erkeklerden yüzde 15 daha düşük ücretle çalışan kadınlar, bekâr ve yalnız yaşayan, boşanmış ve çocuklu, engelli, yaşlı vb. kadınlar nasıl ev buluyor? Herkesin bir dayısı yok, belki yanına sığınacağı annesi de yoktur” diye sorgulamasını da bekliyorum. Sonuçta TÜİK verilerine bakıyordur Gaye Erkan. Oradaki verilerde bile hâlâ kadınlar en yoksul ve en çok işsiz olan kesimi oluşturuyor.
Sonuçta Gaye Erkan ile yapılan röportaj kör gözün parmağına şeklinde AKP’nin orta vadeli ekonomik planının tanıtımı olmuş. İçeriye sahte bir “her şey yolunda” havası üfleyip güven oluşturmak istemişler. Bunu yaparken ev bulamayıp annesinin yanına sığınan bir kadın imajı ile okuyanda “aynı bizim gibi” duygusu yaratmayı hedeflemişler. Hedef tuttu mu? Tutmadı. Aksine komik bir durum oluştu.
Ayrıca sormak isterim, İstanbul neden bir Manhattan olmasın? Bizim onlardan neyimiz eksik? Bu röportaj aklıma “Dolarla mı maaş alıyorsunuz?” sorusunu getirdi. Başka bir röportajda ayrı gemiden biri tarafından sorulmuştu. Erkan’a durumumuzu özetleyeyim: Maaşımız Türk lirası, harcamalarımız dolar.
*Kaynak: https://urfagaste.com/haber/15932311/konut-fiyatlarinda-sanliurfa-californiayi-gecti#
Fotoğraf: AA
