Skip to main contentSkip to footer

Adına feminist ödül düzenlenen tütün işçisi kadın: Marie Tusch

Zaman nehri zorbaları da onlara karşı mücadele verenleri de önüne katıp akmaya devam ederken, eylemleri ve dirençleri ile önümüzü açanlar sonraki kuşakların anılarında ve mücadelelerinde hayat buluyorlar. 12 yaşında önce tütün işçisi sonra sendikacı, en sonunda da milletvekili olan sosyalist ve feminist Marie’nin hikayesi bunun en iyi örneği.

Kapitalizmin kitlesel üretime geçtiği andan itibaren tütün işçiliği dünyada da  Türkiye’de de kadınların başı çektiği ücretli işlerden biri oldu. Ekim, dikim sürecine dahil olmaları dışında endüstriyel üretim süreçlerinde, atölyelerde, fabrikalarda, tütün mağazalarında yaygın olarak kadın emeği kullanıldığı biliniyor. Zehra Kosova bir istisna bizde örnekleri pek yok ama tütün işçisi kadınlar, kadın emek tarihinin, kadın biyografilerinin önemli öznelerinden biri oldu.  

Avusturya’da tütün işçiliği ile başlayan önce sendika işyeri temsilcisi sonra sendika yöneticisi olan ve parlamentoya giren kadınlar arasında yer alan Marie Tusch’un hikayesi bu alandaki en tipik ve yol gösterici örneklerden biridir.

Kadın biyografilerinin özelliğinden de olabilir Marie’nin ismi kimi biyografik bilgilerde Maria olarak geçiyor. Vinzenz Jobst’un yazdığı ve hemen hemen herkesin kaynak olarak kullandığı Marie Tusch Lebensbild einer Tabakarbeiterin (Bir Tütün İşçisinin Yaşamı; Marie Tusch) isimli kitapta* Marie olarak geçtiği için biz de bu kısa yaşam öyküsünde böyle kullanmayı tercih ettik.

Dönelim hikayemize… Marie Pirtsch 1 Aralık1868 yılında Avusturya’nın İtalya ve Slovenya sınırlarında bulunan Karintiya eyaletinin başkenti Klagenfurth’da yoksul bir işçi ailesinin kızı olarak dünyaya geldi. Annesi hizmetçilik yaparak hayatını kazanıyordu. Babası ise inşaatlarda amelelik de yapmıştı, bazı çiftliklerde uşaklık ta… Marie dünyaya geldiğinde anne- baba henüz evli değildi, parasızlıktan evlenememişlerdi.

Tütün işçileri sendikasının aktif üyesi

Annesi onun eğitim görmesini istiyordu ama eğitim para gerektiriyordu. Marie’yi okuma yazma öğrenmesi için Maria Saal kasabasında kızların okuduğu bir manastıra gönderdi. Küçük Marie okuma yazma öğrenirken yemek ve yatma ücretini ödemek için de manastırın işlerinde çocuk işçi olarak çalıştı. Burada iki yıl eğitim gördükten sonra 12 yaşında 639 işçiden 500’ünün kadın ve kız çocuğu olduğu Klagenfurt Tütün fabrikasına “tütün sarma işçisi” olarak girdi. Tipik bir “fabrikada tütün sarar” kız örneği.  Buradaki çalışma koşulları çok ağırdı. Çalışma süresi 12 saatin altına inmiyor, mutfağın, tuvaletin olmadığı fabrikada işçiler asgari hijyen koşullarında hasta hasta çalışıyorlardı. Marie bu şartlara karşı çıktı iş arkadaşlarıyla birlikte çeşitli kampanyalar örgütledi. Bu aralar sol siyasetle tanışmış ve Avusturya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne (SDAPÖ) üye olmuştu. 

14 Mayıs 1899 yılında Klagenfurt SDAPÖ’nün Yerel Kadın Komisyonu kuruldu. Komisyon üyelerinden 15’i tütün işçisiydi ve aralarında elbette Marie de vardı. 

1903 yılında Klagenfurt’ta Tütün İşçileri Meslek Birliği (Sendikası) kuruldu. Marie bu sendikanın üyesi ve önde gelen aktivistlerinden biri oldu. Fabrikada özellikle kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi için çalışmalar yürüttü. 60 yaşındayken katıldığı bir toplantıda Marie fabrikadaki çalışma koşullarını ve sendikal örgütlenmenin zorluklarını şöyle anlatıyordu: “Bir işçi örgütü kurmak bu kadar zor olabilir miydi? Evet, en büyük zorluk tütün fabrikalarının özel koşullarından kaynaklanıyordu. Fabrikada yerel gelenekler çok önemli rol oynuyordu. Çalışanların büyük bölümünü kadınlar ve kız çocukları oluşturuyordu. Bu kızlar yedi yaşında fabrikada çalışmaya başlıyordu ve başka dünyaları yoktu. Fabrika yönetimi sendikanın örgütlenmemesi için elinden geleni yapıyordu. İşçileri tehdit ederek körü körüne onların kendisine itaat etmesini istiyordu. Ayrıca sabah akşam dini eğitim vererek dua okutarak onları denetim altında tutuyordu. Bunun dışında her türlü toplantıyı bir araya gelişi yasaklamıştı.”

“Gündelik dille konuşurdu”

Tüm baskılara rağmen yine de örgütlendiler. Bu yerel tütün işçileri sendikası daha sonra Avusturya’daki özgür sendikalar birliğinin temel çekirdeğini oluşturmuştu. Marie özellikle kadın ve kız çocuğu işçilerin toplumsal koşullarını iyileştirmek için çalışıyor sürekli eğitim veriyor, seminerler düzenliyordu. Sendika bir süre sonra topladığı aidatlarla kadın işçilere doğum ve hastalık hallerinde yardım etmeye başladı.  Tütün işçileri arasında çok seviliyordu. Jobst,  işçilerin onu bir azize gibi gördüklerini anlatıyor. 1920’de Klagenfurt’ta yapılan büyük bir işçi toplantısında tütün işçisi Paula Moser onun hakkında şöyle konuşmuştu: “Marie Tusch yılda iki ya da üç kez Klagenfurt’ta toplantılar düzenler ve siyasi konular hakkında konuşurdu. Toplantı salonu genellikle tıklım tıklım olurdu. O içeri girdiğinde herkes sessizliğe bürünürdü. Genç bir kadın olarak beni en çok bu etkilemişti. Sonra sakin, sakin ve düşünerek konuşmaya başlardı, kullandığı dil, günlük yaşamın diliydi kavramlara çok başvurmazdı ve önünde kağıt olmadan konuşurdu. Toplantıdan sonra karanlık sokaklarda evine giderken saldırıya uğrama tehlikesi nedeniyle birkaç kişi ona eşlik ederdi. Bir seferinde ben eşlik ettim. Tanrı ile birlikte yürüdüğümü düşünmüştüm.”

Marie’nin iki evlilik yaptığı söyleniyor. İlk evliliği çok kısa sürdü kocasını verem nedeniyle kaybetti. İkinci evliliğini Sosyal Demokrat İşçi Partisi üyesi ve demiryollarında yönetici olarak çalışan Anton Tusch ile yaptı. Birkaç kez hamile kaldı ama bebekleri ya düşük yaparak veya küçük yaşta hastalanmaları nedeniyle kaybetti. Dördüncü çocuğunun ölümünden sonra 1920 yılında Tusch çifti, o zamanlar yedi yaşında olan Margaretha Pichler’i evlat edindi. Pichler’in genç bir garson olan çaresiz annesi, maddi sıkıntısı nedeniyle ulusal konsey üyesinden yardım istemiş, o da kızı evlat edinmişti.  Anton Tusch’un Marie ve Margaretha için Klagenfurt/Ebenthal, Flurgasse’de bir konut inşa ettiğini yazıyor biyografiler. Birbirlerini seven insanlar olarak yaşamış, aynı mezarlara gömülmüşler.

Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndan sonra Avusturya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin (SDAPÖ) Karintiya Eyalet Kadınlar Komitesi’nin başkanı ve Klagenfurt yakınlarında ve bu şehre bağlanan St. Ruprecht belediye meclisinin de üyesi oldu. 1919 yılında ise kendi eyaletinden Ulusal Meclis’e gönderilen tek kadın milletvekiliydi. 1920’den 1934’e kadar vekillik yaptı. 

Kürtajın yasallaşması için mücadele verdi

Marie’nin koca tarafından üçüncü kuşak üyelerinden olan Heidi Brunnbauer, çocukluğunda ulusal meclise girmesi nedeniyle sülalede parmakla gösterilen Mitzi teyze’nin, Klagenfurt’taki kadın hareketinin önde gelen temsilcilerinden Marie Tusch olduğunu 2008’de yapılan bir kadın toplantısında farkına vardığını anlattıktan sonra onun hakkında etrafında bulunan yaşlı akrabaların tanıklıklarından da yararlanarak bir yazı yazar. Buna göre Mitzi teyzenin hitabet yeteneği çok iyidir ama ne parlamentoda ne de toplantılarda yaptığı konuşmaların kayıtları ellerinde bulunmaktadır. Söyledikleri boşluğa bırakılmıştır bir nevi.  Heidi’nin anneannesi ve büyük teyzeleri onun çok iyi ve yardımsever bir kadın olduğunu anlatmışlardır, Heidi’nin annesi ve teyzelerine.  Bu anlatılara göre; iki yıllık ilkokul öğreniminden sonra, sendikalarda ve parti okullarında kendi kendini eğiterek milletvekili olan Mitzi teyzenin parlamentodaki konuşmalarında en fazla üzerinde durduğu konu, kadın ve çocuk işçilerin sosyal haklarıdır. Ayrıca kürtajın serbest bırakılması için de ciddi bir mücadele vermiştir.  

Siyasi kariyeri 1934 yılında Dolfuss hükümetinin kurulmasıyla sona erdi.  Hitler faşizmin yavaş yavaş yükselmesinden ciddi bir endişe duyuyordu. Endişelerinin yerinde olduğuna tanıklık edemedi. 25 Temmuz 1939’da Klagenfurt’ta kalp krizi nedeniyle 71 yaşında hayatını kaybetti. Klagenfurt St. Ruprecht mezarlığına gömüldü.

Adına feminist ödül

Feminist tarihçilerinin çabalarıyla 90’lı yılların ikinci yarısında yaşam hikayesi yeniden gündeme geldi.

2012 yılında Seestadt Aspern bölgesindeki Viyana-Donaustadt’taki (22. bölge) bir caddeye; Marie-Tusch-Straße’ye adı verildi. Eyalet başkenti Klagenfurt,  kızlara ve kadınlara yönelik olağanüstü çabalarını ödüllendirmek ve görünürlüğünü artırmak amacıyla onun adına bir ödül verilmesini kararlaştırıldı.  Ödülün tüzüğüne göre, Marie(Maria) Tusch Kadın Ödülü’nün amacı “İlgili kamuoyunun dikkati, mali destek ve siyasi tanınma yoluyla feminist, kadın politikası ve cinsiyet eşitliği girişimlerinin profilini yükseltmek ve aynı zamanda, cinsiyete yönelik demokratik eylemi teşvik etmek” olarak tanımlanıyor.

Parayı denk getirip Klagenfurt’a yolunuz düşerse Marie (Maria Tusch) caddesine gidip bir kafetaryada varlığımızı ve mücadelemizi borçlu olduğumuz Marie’yi ve tüm kadınları bir fincan kahve eşliğinde anabilirsiniz. Bir şehri tanıyabilmenin en güzel biçimi değil mi bu aynı zamanda….   

*Prof. Dr. Jobst, Vinzens, Marie Tusch Lebensbild einer Tabakarbeiterin

https://de.wikipedia.org/wiki/Maria_Tusch
https://fraueninbewegung.onb.ac.at/node/1765
https://austria-forum.org/af/Wissenssammlungen/Essays/Politik/Maria_Tusch
https://kaernten.arbeiterkammer.at/ueberuns/geschichte/gesellschaft/artikel/Vinzenz-Jobst—Marie-Tusch.-Lebensbild-einer-Tabakarbeiteri.pdf

Yazarın Diğer Yazıları

İlginizi Çekebilir

Son Yazılar