12 yaşında terzi çırağı olarak çalışmaya başladı. Alman sosyalistlerinin ilk kadın dergisi Arbeiterinnen’in ilk editörü oldu. Bir süre sonra da tüberkülozdan yaşamını yitirdi. En kısa biyografiye sahip sosyalistlerden olan Viktoria’nın, sosyalizm ve sosyalist kadın hareketi için coşkuyla mücadele verdiğini, yazdı ölümünden sonra arkadaşları.

19. Yüzyılın ikinci yarısı ve 20. Yüzyılın ilk yarılarında Alman Sosyal Demokrat(sosyalist partisi) içinde kadınların rolünün önemli olduğunu, bu dönemde pek çok kadın yetiştiğini, rol model bolluğunun yeni yeni kadın liderlerin ortaya çıkmasına yol açtığını söylemek, abartı sayılamaz. Türkiye’dekilerin aksine sosyalist partiler bazı ülkelerde zaman geçtikçe eşitlik ideallerinden vazgeçip, bugünkü kemik ataerkil yapılara dönüştüler. Bizde başlangıçtan itibaren sosyalist partilerde ciddi bir patriyarkal hakimiyet vardı, sosyalist kadınlar hâlâ bu hakimiyeti kırmak için uğraşıyorlar.
Sayıları fazla ve akılları fikirleri yerinde olsa da parti örgütlenmesi içinde kadınlar kendi taleplerini ifade edecek kanalların yaratılması için epey bir çaba sarfettiler. Koflerin hikayesine bağlı olarak anlatılacaklar var….
1891 yılında Alman Sosyal Demokrat Partisinin Kongresi’nde delege kadınlar bir kadın gazetesi çıkarmaya karar verdiler ve 2 Ocak 1892 tarihinde sosyal demokrat işçi partisinin yayın organı olan Arbeiter Zeitung’(İşçi, erkek işçi)un eki olarak Arbeiterinnen (İşçikadın) gazetesi çıkmaya başladı. Gazeteyi erkek editörler yapıyordu. İlk sayıda tek yazı bir kadın tarafından yazılmıştı. O kadın Adelheid Dworak’tı (Pop). Gencecikti.
Bir süre sonra Adelheid Dworak kadın ekinin editörü olarak atandı ve 15 Ekim 1892’de dönemin editörü Jakob Reumann ile birlikte Amerlingstrasse’de bulunan yazı işleri ofisinde çalışmaya başladı.
Kadınlar yetkin değiller
Ekte erkekler de vardı ve birçok kadın onun “aşırı erkeksi bir karaktere sahip” olduğunu söylüyor ve gazeteyi eleştiriyordu. Bu nedenle, kadınlar 1892 parti kongresine bağımsız bir kadın yayın kurulu kurulması için önerge sundular. Erkek delegeler, kadın parti üyelerinin editörlük için gerekli niteliklere sahip olmadığını (bugün hâlâ bizim sendikalı patriyarklar da yöneticilik için aynı itirazı yapıyorlar) söyleyerek buna itiraz ettiler. Kadınlar parti gazetelerinin erkek editörlerinin bunu yapma fırsatı kendilerine verilmeden önce bu işi bilip bilmediklerini sordular delegelere… Deneyim birikimi olmadan nasıl editör olunacaktı?
Sözü dinlenen erkeklerden olan Victor Adler, kadın delegelerin yaptıkları açıklamaların yeteneklerinin en iyi kanıtı olduğunu belirterek, önergenin oybirliğiyle kabul edildiğini deklere etti.
İşte bu noktada Viktoria Kofler girdi devreye, gazetenin ilk bağımsız editörü o oldu. Amacımız onun hikayesini ayrıntılı biçimde anlatmaktı fakat “İşçikadın” gazetesinin yayın kurulunda yer alan Adelheid Pop’tan, Anna Boschek’e tüm kadınların hayat hikayesine, hakkında yazılan kitaplara ulaşmak mümkünken, Kofler’e ait sadece bir iki satırlık bir biyografi mevcuttu. Bunun dışında Arbeiterinnen gazetesinde yer alan birkaç yazısı vardı. İşçilikten sosyalist bir kadın gazetesinin editörlüğüne gelen Kofler, ne yazık ki genç yaşta tüberküloz olarak, yaşamını yitirmişti. Doğru düzgün fotoğrafı bile yoktu.
Viktoria Ocak 1893’ten itibaren bağımsız Arbeiterinnen gazetesinin editörü oldu. O editör olduktan sonra gazetenin alt başlığı “Kadınlar ve Genç kızlar İçin Sosyal Demokrat Yayın Organı” olarak değiştirilmişti.
Arbeiterinnen gazetesi henüz siyasallaşmamış geniş bir kadın grubuna ulaşmak istiyordu. Bunun için “kadınlara özgü” konuları da zaman zaman işlerdi.
Fakat asıl değişiklik, 1909’dan itibaren Emma Adler’in editörlüğünden sonra oldu dergi 1911’den itibaren dikiş desenleri ve tarifler bile eklendi. Savaşın patlak vermesinden kısa bir süre önce, iki ayda bir yayımlanan gazetenin tirajı 28 bine ulaşmıştı.
Beş çocuklu tüberküloz hastası proleter
Ama biz Viktoria’nın hikayesine dönelim. Kimdi Viktoria Kofer? Biyografisi’nde doğum tarihinin karşısında bir soru işareti var. Ölüm tarihinin karşısında da günü ve ay yok.
Bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Babası o daha küçükken annesinden boşanmıştı soyadını bile almadığı bu adamı, annesi ona bir korku ve şiddet figürü olarak anlatmıştı. Muhtemelen bu doğruydu. Ortaokula giderken annesi artık geçimlerini sağlayamadığı için onu okuldan alarak bir terzinin yanına çırak olarak verdi. Terziliği sevmiyordu, bir süre sonra bir şemsiye fabrikasına girdi. Çalışırken bir yandan da eğitimi için uğraşıyordu.
Adına 8 Mart 1889’da Alman sosyalist kadın dergisi “Gleicheit” te rastlıyoruz; Kofler bir duyuru yayınlayarak kadınları Viyana’da bir İşçi Eğitim Derneği kurmak için harekete geçmeye çağırıyordu. İşçi kadınların eğitimi onun için son derece önemliydi; çünkü dönemin erkek sosyalistleri kadınları geri buluyorlardı. Kadınları eğitimsizlikle suçlayana karşı verdiği cevap; erkeklerin de çoğu zaman nitelikli olmadıklarıydı…
Mücadele elbette ürünlerini veriyordu. 1891’de, Avusturya Sosyal Demokrat Partisi’nin ikinci Kongresi’ne ilk kez üç kadın delege olarak katıldı: Viyana ve Aşağı Avusturya’yı temsilen Viktoria Kofler ve Alice (Franziska Salomon) ve Silezya adına da Fanny Malcher.
Kofler’in editörlüğü çok uzun sürmedi. 1894 yılında yaşamını yitirdi. Ölümünün günü de bilinmiyor. Arbeiterinnen’in 1 ve 18 Mayıs Cuma yayımlanan ve gotik harflerle* çıkan sayılarında ölümü ile ilgili arkadaşları yazılar yazmışlar. Bu yazılarda da bol övgü ve yaptıkları var ama ölüm günü ve ayı yok. Büyük ihtimalle hakkındaki biyografik bilgiler de buralardan alınmış.
Adelheid Pop onu 1929 yılında Viyana’da yayımladığı The Way to the Heights, isimli otobiyografisinde veremle boğuşmasına, beş küçük çocuğa bakmak zorunda olmasına rağmen sosyalizm ve kadın hareketi için büyük bir coşku ile mücadele eden proleter bir kadın, olarak tanımlıyor. Çevresindeki kadınları toplayarak sosyalist bir kadın hareketinin oluşması için canhıraş savaştığını da beyirtiyor.
Kofler gibi kadınlar kadın kurtuluş hareketinin mücadelesinde yaşarlar, yaşıyorlar.
*Türkiye’de lise sıralarında bir sürü lüzümsuz bilgi öğretilir ya…Bize de gotik harflerle yazılı Almanca öğretilmişti. Almanya’ ya gittiğimde ilgisi olanlar dışında kimsenin gotik okuyamadığını gördüm…Bu sayede eski dergileri okuyabiliyorum. Milli Eğitime şükran borcum var.
https://fraueninbewegung.onb.ac.at/node/2720
https://www.dasrotewien.at/seite/kofler-viktoria
Arbeiterinnen Gazetesi, yıl, 1894, sayı 8-10










