Kocaeli Dilovası, Mimar Sinan Mahallesi… Evlerin arasında yer alan bir binadan yükselen patlama sesiyle mahalle sarsıldı. Parfüm deposunda yangın çıkmıştı. Altı kişi öldü, beş kişi de yaralandı. Ailelerin, erkek bulunmadığı için kız çocuklarının çalışmasında sakınca görmediği işyerinde canların nasıl tehlikede olduğu iş cinayetinden sonra gün yüzüne çıktı
Bir yoksulluk ve dönüşüm hikayesi: “Beni bana bıraksalar var ya…”
“Tuhaf sahiden, ikimiz de tarihin kaybedenleri olarak başlamıştık hayata… Ama… simetrik bir dönüş yaşanmış, paylaştığımız dünyanın kaybedenleri kazananlar … olmuştu”[1] diyen Louis’nin ve annesi Monique’in hikayesi Moda Sahnesi’nde. Bir izleyin, derim.
bir de eski yöntemleri mi denesek
kadın kurtuluş hareketi erkek şiddetine karşı mücadeleyle sınırlanamaz, erkek şiddetine karşı mücadele de yasal önlemler, dayanışma ve destek çalışmalarından ibaret olamaz. cinsiyet eşitliğini, kadın özgürlüğünü ve lgbti+ varoluşu hedef alan politikalar git gide yükselirken geçmişte başvurduğumuz ama bugün için yeni olan araçlar üzerine düşünmenin zamanıdır
Kayınvalidesinden öğrendiği zanaatı meslek edindi: Hem bir kültürü yaşatıyor hem de hayatını kazanıyor!
Otuz yıl İstanbul Ümraniye’de yaşadıktan sonra pandemide eşiyle birlikte Şile’deki köyüne dönen Nurcan Alkan, geçmişte kayınvalidesinden öğrendiği, bu ilçeye özgü zanaatı meslek edindi. Son beş yıldır gündüzleri şile bezi dokuyan Alkan, geceleri de dokuduğu bezlerden birbirinden güzel giysiler dikerek hayatını kazanıyor…
Türkiye’nin Cinsiyet Eşitliği Endeksi: Karne zayıf ama ümit var!
Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD) Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda özgün karnesini hazırlıyor. Bu çalışmaya göre Türkiye, OECD’nin 36 ülkesi arasında 36. sırada. Skorda küçük bir iyileşme olsa da ilerleme hızı hâlâ yavaş. Endeksi hazırlayanlardan Doç. Dr. Emel Memiş, eşitsizliği yaratan yapısal engeller kaldırılırsa dönüştürücü eşitlik sağlanabileceğini söyledi ve ekledi: “Gerileme olsa da umut var, eşitliğe doğru ilerleme kaçınılmaz.”













